20 Eylül 2010 Pazartesi

95 Yıl Sonra Akdamar!

     Beni heyecanlandıran ve barış adına aradığım kırıntılardan en büyüğüydü bu haber. Kırıntıdan ziyade koca bir lokmaydı, haberi tadından yiyemedim ama boğazıma takılma durumu falan da olmadı haliyle!

     Dün ailemle canlı yayında izledim Akdamar Adası'na yapılan seferi ve akabinde ayini. İnsanlar mutluydu ve gözlerinden umut okunuyordu, bir şeyleri kaybetmemişti bu insanlar hala. Beni en çok sevindirense hiçbir taşkınlığın yaşanmadan ayinin adabıyla sona ermesiydi.

    Beklenenin aksine protesto ve savaş ortamı yoktu; aksine bir barış ve minnettarlık ortamı vardı ağlayan insanlarla. Onlar ağlıyorlardı, 95 yıl sonra atalarının ayak bastığı yere ayak basmaktan duydukları sarhoşluktan ötürü. Bu bastırılmış bir zafer sarhoşluğu değil, mutluluk sarhoşluğuydu. Gurur duydum o anda tüm insani değerleriyle bu ülkenin ve insanlarının. Hala içimizde dışarı çıkmayı bekleyen bir barış güvercini var ve yavaş yavaş salmaya başladık onları umudu yansıtan masmavi bir gökyüzüne beyazın masumluğuyla!

   Fakat, Aram Ateşyan'ın sözleri biraz kafa karıştırmıyor da değil. Bir bakalım ne demiş: '' AKP yapabilecekleri en iyi şeyi yapıyor; onlar bir şeyler yapıyorlar. Biraz dindar bir parti olmalarına rağmen azınlıklara yakınlar ve bize haklar vermek için ellerinden geleni yapıyorlar, fakat yine de muhalefetler.'' Kendi içinde bile çelişkiler taşıyan bu sözlerin ana hedefi AKP ve de ''Ermeni Soykırımı''nın tanınma meselesi, bu aşikar. Fakat bu bile bu günü politik bir saçmalığa dönüştüremezdi...

   Azınlıklarımıza sahip çıkmamız ve de onları tarihin hediyeleri olarak görmemiz gereken şu günlerde biz Türk milletine de büyük görev düşüyor. Irkçı ve milliyetçi yoldan ayrılıp çok iyi yerlere gelmiş insanlarımız var, hepsi birer birer Türkiye'nin gururları olmuş. Bir de ikinci yolu seçenler var boş bir dava uğruna hem ömrünü hem Türkiye'nin politik arenadaki onurunu yiyen. Neden insanlar ikinci yolu seçmeye pek heveslidir bilinmez ama biz olmayalım onlardan. Kalan sağlar bizimdir, sahip çıkalım onlara. Gerek mi var tonlarca savaşa, zaten dünya yeterince kan içti, hele bu topraklar. Tarihimizi (objektif olanından bahsediyorum!) bilen herkes onunla gurur duyar, ama ben diyorum ki kuru gururla bir yere gelinmez icraata ihtiyacımız var hala güvenilir ve doğru insanlara ihtiyacımız olduğu gibi!

   Bir kez daha katkılarından dolayı herkesi kutluyor ve barışı diliyorum. En güzel dileği....

2 yorum:

  1. İnsanlık adına huzur ve barış için farklılıkları zenginliğimiz olarak görmeliyiz.

    YanıtlaSil