18 Nisan 2011 Pazartesi

Nepalin Kadınları

    Himalayalar doğuyu sevenlere macerayı, saflığı ve gizemi çağrıştırır. Dünyanın en yüksek ve büyük sıradağları olması onları güçlü ve erişilmez kılar. Çevresinde birçok ülke barındırır, birçok kültür ve yaşam gizlidir içinde. Everesti bile bünyesinde barındıran Himalayaların birçok sırrı vardır sakladığı. Batılıların bilmediği, bilseler bile gözlerini kapatıp görmezden geldiği. Himalayalar çocukluğu ellerinden alınmış kadınların hikayeleriyle doludur. Onların türküleriyle çınlar, ağlamalarıyla sarsılır. Gözyaşları görülmez; çünkü muson yağmurlarına karışır. Tıpkı her yıl ekinlerinin büyük bölümünün de gençlikleriyle birlikte heba olması gibi Musonlar acımasızdır. Himalayalar kadınları barındırır. Her yıl ailelerinden zorla ya da çeşitli vaatlerle kandırılarak alınan ve  Hindistan'a satılan kızların iç çekişleriyle doludur. Onlar Nepalin kızlarıdır.

   Her yıl yaklaşık 12.000 Nepalli kız, aileleri tarafından bilinçli ya da bilinçsiz olarak Hindistan'daki genelevlere seks kölesi olarak satılmaktadır. Dünya istatistiklerine göre ise, dünyada her yıl yaklaşık yarım milyon çocuk seks tacirlerinin mağduru oluyor. Sınırlarda yalnız başına gezen kızların eşkıyalar tarafından kaçırılıp Kalküta genelevlerine gönderilmesi, bu kızların kendilerine daha iyi hayat şartları sunan yabancıların vaatlerine kanıp onların peşlerine düşerek zulüm dolu hayatın pençesine düşmeleri Hindistan polisinin büyük çoğunluğu tarafından gözardı edilmekte ve genelevleri patronlarının polislere rüşvet vererek işi legalleştirmeleri Himalayaların en büyük ayıplarındandır.

    Patricia Mc Cormick'in Nepal ve Hindistan'da yaptığı araştırmalar sonucu elde edilen bu bulgular, yazarın kendisi tarafından ölümsüzleştirilmiş ve Satılık (orjinali Sold) adlı kitabı ABD'de Ulusal Kitap Ödülü'ne layık görülmüştür. Yazarın genelevlerde çalışan kadınlarla yaptığı röportajlar ve kişisel deneyimlerinden yola çıkarak yazdığı kitapta Lakshmi adlı bir kızın hayatı anlatılır. Lakshmi Nepal'in bir dağ köyünde yaşayan fakir bir ailenin kızıdır. 13 yaşındaki Lakshmi muson mağduru ailesini geçindirebilmek ve açlıktan ölmek üzere olan kardeşini ve annesini kurtarmak için çalışmaya karar verir. Genelde köylü kızlar şehirde hizmetçilik yaparak para kazanmaktadır. Üvey babasının ise onun için planları vardır. Lakshmi'yi Hindistan'a satmak.

   Lakshmi umudun ve hayallerinin günden güne kaybolmakta olduğu bir mutluluk evinde kadın tüccarlarının elindedir ve onu ayakta tutan artık günden güne silikleşmeye başlayan geçmişidir. Lakshmi'yi ve diğer kızların dramlarını okurken içinizin burkulacağı ve Hindistan'ın o baharat kokulu gecelerinin sizin için bir kabusa döneceği bir yapıttır Satılık. Bazen keşke okumasaydım diyorum; çünkü dertlerime Nepalin kızları da dahil oldu. Himalayalardan yankılanan sesler Türkiye'ye ulaşır mı bilmem, ama ben de büyük bir etki bıraktığı kesindir. Lakshmi ve diğerleri... Onlar nefes almak kadar gerçek. Binlerce çocuktan bahsediyoruz. Çocukluktan kadınlığa korkunç bir geçiş yapan çaresizlik içindeki çocuklardan.

    Birtakım yardım örgütleri kızları genelevden kurtarıp sağlık ve barınma yardımı yapmakta. ABD Dışişleri Bakanlığı'nı yürütmekte olduğu proje kapsamında kız çocukları ve rıza dışı tutulan kadınlar kurtarılmaya çalışıyor. Nepalli kadınların 2007 yılında yaptıkları eylemlerde bu yardım örgütleri tarafından desteklendi. Bugün Nepal'de sayıları az da olsa kadın örgütleri bulunmakta. Ne kadar etkindir, bilinmez. Hiç yoktan iyidir dedirtiyor insana. İlgilenenler bu linklerden faydalanarak örgütlerin işleyişlerine dair bilgi edinebilirler: (gurungs.org), (jagriti-international.org/organizations.asp?Country=Nepal)

   Nepal, ki kendisi Tapınaklar Diyarı olarak bilinir, dindar bir ülkedir; faka yolsuzluğun ve yozlaşmışlığın din sınırlarını aşarak insanların içine girmesi olağan bir şeydir. Bunu en iyi bilen ülkelerden biri de bizizdir. Himalayaların ortasında kaybolmuş, gidecek yeri olmayan küçük bir Nepal. Haritada bilmeyen birinin bulmakta bile güçlük çekeceği ve bulsa da umursamayacağı bir ülkedir Nepal. Çile çeken kadınların öyküleriyle dolu nehirleri, evleri ve dağları vardır. Nepal toplumuna baktığımızda ataerkilliğin hakm olduğu ve geleneksel bir ülke görürüz. Kadının erkeğe baktığı ve ne olursa olsun ona karşı çıkamayacağı; yoksa aşağılanıp taşlanacağı bir ülkeden. Erkeğin kendisini utandırdığını iddia ettiği bir kadını kel yapıp, soyarak sokakta dövdüğü ve onun onurunu hiçe saydığı bir Himalaya ülkesinden...

    Himalayanın kokuları arasında dünyadan bihaber çürümekte olan kadınların sessiz hikayesidir bu. Kahverengi tenli insanların en az kendisi kadar yanık türküleriyle dolu bir coğrafyadır. Himalayaları incelerken ve Satılık'ı okurken ''Asian Lounge'' albümünü eksik etmedim yanımdan; zira kendisi Himalaya ezgileri taşır, yüreklere o yörenin hüznünü ve mutluluğunu da aynı zamanda. Siz siz olun, bakıp da geçmeyin bu coğrafyaya. Dokunmaya çalışın, kendinizden bir şeyler bulabileceğiniz nadir yerlerden biridir. Şiddetle tavsiye ederim.

   Bana gelince. Ben, Doğunun kızı, çoktan bu büyüye kaptırdım kendimi gidiyorum sıradağlar beni nereye götürürse,

                                                                                                                                    Namaste!

http://yazarbunlar.blogspot.com/2011/04/nepalin-kadnlar.html

1 yorum:

  1. blogun çok güzel :) Sende nepalli kadınalrın ne giydiğini merk ediyosan bloguma bi göz at :PP

    http://lovesfromfashion.blogspot.com/

    YanıtlaSil