20 Mart 2011 Pazar

Felaketten Sonra Japonya

  Gündemi takip eden ve Dış Haberler çıktığında televizyonunu kapatmayan, gazete sayfasını çevirmeyen her bireyin bildiği üzere Japonya 11 Mart'ta büyük bir tsunami felaketi yaşadı. Kayıp sayısının oldukça yüksek olduğu bilinen Japonya'da son durum hiç de iç açıcı değil. Ülkenin önde gelen bilim adamlarının da kayıplar arasında olduğu varsayılıyor. Japon Halkı kayıplarının acısını yaşayamadan yeni bir felaket peyda oldu: Fukuşima nükleer darbesi. Japonya'nın kuzeyinde bulunan nükleer santraldeki sıkıntı sadece Japonya'yı değil, tüm dünyayı tehdit etmekte.

   Radyasyon yayılımının önlenmesi için 300 görevli çalışmakta ve sızıntı hala sürmekte. Japonya tüm dünyadan yardım istedi ve hepimiz 1986 Çernobil faciasını etkilerini bilmekteyiz. Japonya ikinci bir Çernobil olabilir ve bu da çok geniş bir sahada etkisini gösterir. Partiküllerin Kaliforniya kıyılarına ulaştığı bildirildi.Bu da ABD'nin Japonya'nın çağrısına bir an evvel cevap vermesi anlamına gelir. Dünyanın çıkarları tehlikede ve durum Japonya'yı da aşmış görünüyor. Japonya Başbakanı Naota Kan iki gün önce halka televizyondan yaptığı açıklamadı şunları söyledi: " Japonya'yı sıfırdan inşa edeceğiz. Hepimiz bu durumu paylaşmak zorundayız. Büyük bir imtihandan geçiyoruz geçmişte olduğu gibi tekrardan tüm gücümüzle çalışacağız.''


    Bugünlerde ise Türkiye'de ise yeni bir sorun söz konusu. Akkuyu nükleer santralinin yapılması durumunda ortaya çıkabilecek tehlikeler ve Japonya gibi gelişmiş bir ülkenin bile bu durumda olağanüstü zorluklar çekmesi medyayı meşgul etmekte. Akkuyu nükleer santralinin yeri Ecemiş fayına sadece 25 km uzaklıkta ve ölü olduğu sanılan fayın ise aslında birinci derecede deprem riski taşıdığı kanıtlandı. Yunanistan'ın ise ''Türkiye'nin deprem bölgesi olarak nükleer santrali inşa etmesinin anlamsız olduğunu'' vurgulayarak AB'nin müdahele etmesini istemesi ise ilgi çekti.


   Mersin'de ve İstanbul'da çevreciler sokağa döküldü ve Akkuyu santralini boykot etti. Başbakan Erdoğan'ın bu konudaki pervasızlığı ise bazı kesimleri oldukça rahatsız etti. Cumhuriyet Gazetesi yazarlarından Ali Sirmen'in dün yazdığı yazısındaki şu sözler durumu özetler gbiydi: '' Deprem biter, tsunami geçer, Tayyip gider, nükleer felaket kalır.''


   Son günlerde gezegenin yaşadığı acılardan bitap düşmüş bir halde yazımı tamamlarken, Japonya'ya (Sevgili Ayako'ma ve sevdiklerine) sabır diliyorum. İçlerindeki cesareti kaybetmedikçe ve çalışkanlıklarından ödün vermedikçe Japonya'ya tsunami de, deprem de vız gelir.


   Barış sizinle olsun.


    

3 yorum:

  1. daha önce de yaptılar yine yaparlar. japonlar azimli ve çalışkan insanlar

    YanıtlaSil
  2. Tarih boyunca insanlık nice felaketlere düçar kalmıştır. Doğayı biz kirletiyoruz. Doğanın intikamı da acı oluyor.

    YanıtlaSil
  3. Geriye sadece felaket bırakmıyorlar. Aynı zamanda en pahallı nükleer enerjiyi alarak bu şirketler, temsilcileri ve %10'cuların da cepleri bizlerden toplanan haksız parayla dolacak.

    Selamlar

    YanıtlaSil