3 Kasım 2010 Çarşamba

Hastaneye Düşmeden Evvel İki Kere Düşünmek Gerekir(miş)!

  Bana bu lafı ettiren X ili devlet hastanesine öncelikle buradan teşekkürlerimi (!!!) sunarım, sağ olun, var olun yazıma ilham kaynağı oldunuz! Siz olmasanız belki de bugün daha sağlıklı olacaktım, buna da şükür, sayenizde baş ağrısı çeken adama nasıl tansiyon serumu verildiğini de öğrenip tıpta devrim yaptım! Aman efendim, sakın alınayım demeyin! İyiyim ben, şunun şurası bana bir sınava mal oldunuz! Sınav nedir ki sizin dün gece üstümdeki emeğiniz karşılığında!

  Dün gece ağır bir ateş ve baş ağrısı yüzünden kıvranırken, nereden ettiysem ettim kendimi bir devlet hastanesine attım, bin pişmanım başlıktan da anlaşılacağı üzere. Başta bile bile lades deyip yüce ninelerimizin eski yöntemlerine uyup, ne olacak sanki ucunda ölüm mü! var deyip sirkeli su falan derken akşamı zor ettim. Baktık olmayacak, bir hastaneye falan gidelim aman vizeler öncesi sakata gelmeyeyim dedim tabir-i caizse. Arkadaşla bir taksi tutup (burada ayrı parantez açmak gerek, bayağı bir kazıklanmışız taksimetre sayacı sayesinde aslında!) en yakın (Allah'tan yakındı!! Yolda ruhumu teslim ediyorum artık dediğim anda Azrail'le hesaplaşmam acilin önünde bitti, umarım başka güne kalır bu!) devlet hastanesine gittik.

   İçeriye olabilecek en kötü ve hasta halde girdim, hasta kabulün önünde bekliyorum. Bu işlere bakan beyefendi tam 10 dakika beni sağlık güvencesi adı altında bekletip, bir de babamın emekli sandığını güncelletmediğini söyleyip tahakkuk name istedi, kim uğraşacaksa artık, tam iyimserlik! Ben yavaştan kayıyorum ama zemine bu arada iyice ateşim çıkmış durumda. Ardından güç bela adını şimdi hatırlamadığım saçma sapan bir masaya daha uğrayıp asıl şoku (aslında hepsi şok da, bu en öldürücü darbeydi!) orada yaşadım. Tablo şöyle: Her halinden ateşi olduğu belli olan bet beniz gitmiş bir kız, arkadaşı yardımıyla ayakta duruyor. Diğer yanda da halimi görüp de dalga geçercesine (artık bunun argosunu da kullanmayayım, ciddi iş yapıyorum şurada!) utanmadan 'Neyiniz var'' deyip de sinir ve saygı katsayımı bayağı bir zorlayan yeni bir görevli!

   Verdim cevabı, vallahi de verdim! ''Çok iyiyim ben aslında sağlıklıyım da, sizi bir ziyarete geleyim dedim!!!'' demem üzerine ''O zaman sağlıklı yazayım ben buraya'' diyen bir zihniyet! Allahım, sana geliyoruuum deyip besmele çekmem üzerine sevgili kankam devreye girip durumumu (karşımdaki zaten kör ötesi, daha enjeksiyonla serumu ayırabilir mi bilmiyorum ki, hastayla sağlıklıyı ayırsın!!!) bir nebze de olsa tarif etti. İçeride yirmi dakika bekletilip yanlış tedavi gördükten sonra, eve kaçtım! Evet, bıraktım geldim ve ertesi gün yine hasta bir şekilde nine tedavime döndüm.

    Şu an gayet iyiyim, sağ olsun Türkiye'm ve sorunları beni ayakta tutuyor ve ''Sen de ölürsen, ne olur bu gençlik'' dedirtiyor da kalan iki dirhem nefesimi burada harcıyorum. Kimi nasıl suçlasak da bu işin altından çıksak tekerlemesi yapıp dizsek sorunları ne çıkar altından acep?

    *Doktorların ve memurların düşük maaşları,

    *Devletin sosyal politikadan ayrılıp daha çok canını alma politikasına yönelmesi,

    *Çalışma koşulları,

    *Ve hastane çalışanlarının psikoloji bilgisinden tamamen yoksun olması.


    Acaba verilmiyor mu hasta psikolojisi dersi tıp fakültelerinde? Nedir bu devlet hastanelerinin bitmeyen çilesi? Milletin özel hastaneye gidip de bugün de insan muamelesi görelim cinsinden taleplerini artık daha haklı buluyor ve geçmişteki hastane kapitalizmi yaklaşımı üzerindeki eleştirimi geri alıp: Ne mutlu özel hastaneye diyorum!

    Katılın ya da katılmayın, bu pek de benim ve diğerlerinin acı çektiği gerçeğini değiştirmeyecek! Yine de karar yüce milletindir, buyurun meydana!

3 yorum:

  1. *Doktorların ve memurların düşük maaşları,

    ASgari ücerti bi gözden geçir derim. Ayrıca doktorların o nursuz suratlarını görmemek için hastaneye gitmem.

    YanıtlaSil
  2. kesinlikle. ama doktorlar asgari ücret almıyor ya :)

    YanıtlaSil
  3. 8ex-en8; Sanırım doktorların çalışma koşulları ve maaş durumları bunu etkileyebilir. Ama bu onların Hipokrat yemini denen şeyi unutmaları anlamına gelmemeli.

    YanıtlaSil