21 Kasım 2010 Pazar

Aung San Suu Kyi Sonunda Serbest

   Güneydoğu Asya politikasıyla biraz da olsa ilgilenen her kişi Aung San Suu Kyi'nin kim olduğunu az buçuk bilir. Eski blog yazılarımda Myanmar'dan bahsetmiş ve Aung San'ı yazmadan geçmemiştim. Muhalif lider Aung'un askeri cunta tarafından ev hapsine mahkum edilip 20 yıl sonra dünya basınının baskısıyla ve insan hakları örgütlerinin yoğun çalışmalarıyla geçtiğimiz günlerde mahkumiyetinden kurtulduktan sonra aktif siyasette rol oynayıp oynamayacağı henüz belli değil.

    Halkın askeri cuntadan çektiği sıkıntılar bir yana, fakirlikte Myanmar'da başlı başına bir dert. Halkın gelir seviyesi GSMH'in altında ve bu da yoksulluk sınırının ne kadar düşük olduğunu işaret ediyor. Halk halinden elbette memnun değil, ama askeri cunta öncesi ülkenin mali durumunun daha iyi olduğu gerçeği var. Daha önce bahsettiğim gibi, Myanmarlılar kendilerine Burmalı, ülkelerine de Burma denmesini istiyorlar. Myanmar askeri cuntadan sonra ülkeye verilen isim olabilir, çünkü eski coğrafya atlaslarında ülkenin adı Birmanya olarak gösteriliyor.Bu da aslında bir nevi yönetimden memnun olan ve olmayan Burmalıları bize açıkça gösteriyor.

    Askeri yönetimlerin ülke için maddi ve manevi zararları bilindiktir bizim için, çünkü bizler de ihtilal çocuklarıyız. Hayat herkese bir şaka yapmıştır 1980'lerde. Biz yaşamamış olsak da (90 kuşağında doğanlardanım ben) ailelerden duyarız etkilerini. Dünyanın hiçbir yerinde tutmamış ve sonuçları belli olan bu sıkı yönetim aşkının ne zaman tamamıyla terkedileceği belli olmasa da, kendi içinde çalkalanan cunta ülkelerinde durum aşikar. Gerileme ve siyasi çalkantıların ülkesinde yaşamak ve vatandaş olarak haklarını dilediğince yaşayamamak. Kulağa ne kadar kötü gelse de bu yönetimin var olduğunu bilmek gerek.

    Peki Burma'da şimdi neler olacak? Aung'un eski partisi (Natioanal League for Democracy) tekrar siyasi hayata devam edecek mi? Ederse Aung'un tekrar ev hapsine yollanması ihtimali nedir? Dünya basını ve ben hapisten Aung'un kurtuluş sevincini yaşarken, bir yerlerde Aung için tekrar tutuklama kararları çıkabilir. Son haberler bu doğrultuda ve Nobel Barış Ödülü sahibi, benim ilham kaynaklarımdan olan bu barış simgesi muhalif liderin sonu ne olacak? Dileğim kendisinin emekliye ayrılıp geri kalan ömrünü politikadan uzak geçirmesi. Fakat tecrübeyle sabittir ki politika öyle kolayca bırakılacak bir şey de değil (bkz: Necmettin Erbakan).

    Babasının da zamanında suikaste kurban gitmiş olması bana Benazir Bhutto olayındaki benzerliği çağrıştırıyor ve bu beni biraz da korkutuyor. Onun gibi barış adına yaşamış bir kadının kendini bilmez bir cunta tarafından katledilmesi fikrinden ölesiye korkarak yazımı bitiriyor ve geçmiş bayramınızı kutluyorum.

   Barış çanları bu kez Aung San Suu Kyi için...

4 yorum:

  1. Maalesef siyasetin ve siyasetçinijn kaderi bu.

    YanıtlaSil
  2. Nedense kadın siyasetçilerin kaderi bu oluyor ama.

    YanıtlaSil
  3. Siyaset hakkıyla yapılavmıyor. Kadını da erkeği de yıpratıyor.

    YanıtlaSil
  4. ya geç öğrendim ama çok sevindim, gerçek bir barışçı,özgürlükçü ve liderdi, tıpkı babası Aung San gibi

    YanıtlaSil