8 Ekim 2010 Cuma

Köksüz Bir Ağaç Gibi

    Sevgili Damien Rice sevdiğim ve takdir ettiğim bağımsız ve dobra müzisyenlerden biridir yeryüzündeki. Sadece ritimleriyle değil, fikirleriyle de varolabilen ender incilerden. Nereden girdin Damien Rice’a diye soracak olanlara sözüm şudur: Rootless Tree. Türkçeye köksüz ağaç olarak kazandırabileceğimiz bu şarkının bende uyandırdığı duyguları anlatmak için başvurdum Damien’a. Kendisi şahsına münhasır bir müzisyen ve de kimseyi iplemeden ettiği laflar da mevcut. Bu şarkıda Damien aslında giden sevgiliye duyulan öfkeyi dile getiriyor olsa da yazıma ilham kaynağı olan ‘Rootless Tree’ sözcüğünün kendisidir.

    Bazı insanlar vardır, kendilerini hiçbir yere ait hissetmezler ve köksüz ağaç misali oradan oraya sürüklendiklerini hissederler… Ben de bu ağaçlardan biriyim gün be gün olduğum yerin aslında benim yerim olmadığını hisseden… Bu yurtsuzluk değil, bir yere alışamamışlık, ya da terk edilmişlik duygusu değil… Bu kendini yenileme zamanının geldiğinin işareti…

    Bazı insanlar vardır büyüme sancıları çeken… Kaplarına sığamazlar, bir yerlere gidip bir şeyleri değiştirmek isterler… Bir yanlışlık vardır onlara göre düzeltilmesi gereken. Bir bitmemişlik duygusu taşırlar içlerinde her zaman, bitirdiklerinde huzur bulabildikleri. Ben de onlardan biriyim, yapamadıklarımın özlemini çeken ve başarmak için de sancılar çeken…

     Bazıları vardır hayatta, keşfedememiş kendini, kimliğini. Kendi dışında ne varsa olmak isteyen… Gülen maskeler takarlar, içten içe ağlarlar aslında ‘Ben de varım!’ diye. Ama saklarlar gerçek kimliklerini kabul edilmem, dışlanırım korkusuyla… Ben de bu ağaçlardan biriyim, eğer çiçek açarsam koparırlar korkusu taşıyan derinlerde bir yerlerde…

      Bazı insanlar gördüm yüzlerinde bir umutsuzluk ifadesi, kendi kendini yiyen, ben doğru muyum acaba diyen. Kendini ve benliğini dışlamış, birileri bundan memnun olsun diye. Başkalarını mutlu etmek için kendini ve umutlarını feda eden insanlar gördüm, başkaları mutluluğu tadarken, kırıntılarıyla beslenen… Ben de kırıntılarla beslendim, belki bana da bir lokma verecekleri zaman gelir diye…

       Yeniden doğmak isteyen insanlar gördüm, umudunu yitirmemiş… Tekrar güneşli sabahlara uyanıp bir yerinden tutunmak isteyen hayata… Her şeye rağmen gülmeye çalışan ve tekrar şarkılar söyleyebilen. Benim umudum var, güneş yeniden doğacak üzerime eğer umudumu yitirmezsem diyen… Ben de onlardan biriyim, hala umudunu yitirmeyen var olacağım, yeniden doğacağım diyebilen…


        Dünya insanlarla dolu, milyonlarca, umudu bekleyen, ışığı arayan zifiri karanlığın içinde. Onlar oradalar ve de orada olacaklar, köksüzlükleriyle. Sırtlarına umudu yükleyip çıkacaklar yeniden yola, kimseyi takmadan, aldırış etmeden hayata. Onlar hep var olacaklar kök saldım sanan ağaçlara inat, köksüzlüklerini dibine kadar kullanacaklar, sadece bir yere ait olmamanın tadını çıkaranlar da olacak, cefasını çekecek olanlar da... 


        Ama onlar OLACAKLAR, birileri hala varoluşu sorgularken!


        Köksüz ağaçlarız biz, ben ve diğerleri…
  
        Köksüz ağaç olmayı tercih ederim,  eğer dünyanın yükünü paylaşmayacaksam…

        Köksüz ağacım ben, eğer dünya kökler yüzünden savaştaysa ve insanlar ağlıyorsa…

        Köksüz olurum ben, umudumu kaybetmektense…

        Köksüz kalırım ben sürüklenirim oradan oraya, bencilliğimle kök salmaktansa…

5 yorum:

  1. şarkı güzelmiş ama iç karartıcı. seni joker felsefesini benimsemeye davet ediyorum.

    "eğer öleceksen yüzünde bir gülümsemeyle öl!"

    YanıtlaSil
  2. eğlenceli bir korsan şarkısı
    http://fizy.com/s/1n0ksy

    YanıtlaSil
  3. haha,içimdeki felsefeleri hakladığım anda senin önerine bir göz atmayı planlıyorum :)

    YanıtlaSil
  4. İnsanlık tarihi dramatik öykülerle dolu. İnsanlığın yürekleri paramparça. Savaşlar, sürgünler, göçler, istilalar, işgaller, katliamlar, açlıklar, sefaletler, afetler, felaketler...

    YanıtlaSil
  5. görebilenlerin olduğunu görmek de güzel

    YanıtlaSil